Sağlıklı Yaşamak için Aşı Olmalıyız

Çocukluk yıllarınızda sizleri de “Uslu durmazsan iğneci amca sana aşı yapar ha!” sözleri ile korkuttular mı acaba? Sizlerde okullardaki aşı programlarında korku ile titreyerek, aşı yapana ağlayarak sarılıp, yüzümüzü buruşturarak “bitti mi, hiç acımadı, korkmadım ki” sözleri ile arkadaşlarınıza sözüm ona destek oldunuz mu? Bütün bunları yaşayan ben, yazıyı hazırlarken o günlerime döndüm bir anda. Oysa aşılar yaşamımızın vazgeçilmezleri arasında başları çekmelidir. Bu nedenle kış mevsimine hazırlandığımız şu günlerde, gelin birlikte, aşı ile ilgili bilgilerimizi gün ışığına çıkaralım yeniden...

Bazı aşılarla, örneğin; Tetanos ve Hepatit B(sarılık) aşıları ile doğmadan önce, daha annemizin karnında iken tanışırız. Tetanos aşısı olan annemiz hem bizi yeni doğan Tetanosundan hem de kendini gebelik tetanosundan korur. Kan ile bulaşan sarılık için de böyle düşünmeliyiz. Aşılarla bu tanışmamız yaşamımızın sonuna kadar sürer.  Sağlıklı yaşamamız için, bilgili ve bilinçli bir davranışla zamanında ve yeri gelince sağlık kuruluşlarına biz başvurmalıyız. Gelin aşı bilgimizi bir kez daha gözden geçirelim…

Baş Vurabileceğimiz Sağlık Kuruluşları Hangileridir? Sağlık Bakanlığına bağlı Sağlık Ocakları, Kamu Sağlığı Dispanserleri, Verem savaş Dispanserleri (verem aşısı için) Sağlık Grup Başkanlıkları, Anne Çocuk Sağlığı Merkezleri (anne ve çocukları için) ve Belediyelere bağlı Sağlık Kuruluşlarının yanı sıra Özel Sağlık Kuruluşları (dispanser-hastane) ve konu ile ilgili Hekimlerin Özel Muayenehanelerine başvurarak bilgi almamızın yanı sıra aşılarımızı da olabiliriz. Eczanelerden konuyla ilgili bilgi alabiliriz… Onlar bizi ilgili sağlık kuruluşlarına yönlendirebilirler. Hekime danışmadan aşı yapılmasının doğru olmayacağı kanısındayım.

Hangi Aşılar ne zaman yapılır? Sıralayalım;
• Gebe kadına, gebeliğinin son aylarında, doğumdan 10–20 gün önceye kadar Tetanos aşısı yapılır. Bu aşı bir bakıma zorunludur. Sağlık Bakanlığı bu konuda ülke genelinde bir bildiri ile sağlık kuruluşlarını yıllar öncesinden uyarmıştır. Bu aşı özellikle, sağlıklı olmayan koşullarda doğum yapmış anneyi-bebeği ölümcül olan tetanostan korur.
• Gebe Kadına Hepatit B ve Grip Aşıları yapılması kararını Hekim verecektir.
• Bebek doğduktan sonra ilk günlerde, Hepatit B ve Tüberküloz (verem) aşıları yapılmaktadır. Bu uygulama düzenli ve zorunludur.
• Bebek 2 ayını tamamladıktan sonra 1 yaşına kadar birden fazla yapılması koşulu ile (hekim önerisine göre) sırayla;

DBT(Difteri Boğmaca Tetanos)  Karma Aşısı ve Çocuk Felci-Polio- Aşısı, Hemophilus Enflüanza (menenjit yapar) aşıları yapılmalıdır. 1 yaşından sonra             5 yaşına kadar bu aşılar tekrarlanır.

• KIZAMIK, KIZAMIKCIK, KABAKULAK aşıları birlikte yapılır. Yine bu yaşlar arasında gerekirse Suçiçeği, (MENİNGOGOK) Menenjit Aşıları da yapılmalıdır. Bu uygulamalar düzenli ve zorunludur.
• Okul Evresinde; önce başlanan aşılardan gerekenler tekrarlanır (RAPEL Aşılama). Eğer kış gribi salgını varsa okul çocuklarına sonbahar ve kış aylarında koruma (tam olmasa da) ve hastalığı hafif geçirme ereği ile Grip aşısı yapılmalıdır. Bilindiği gibi kedi, köpek, fare ve memeli vahşi hayvan ısırıklarında KUDUZ aşısı unutulmamalıdır.
• Yaşamımız boyunca 5 yıl aralıklarla (bazı aşılar 10 yıl aralıklarla yapılacak şekilde üretilmiştir) TETANOZ aşısı olmalıyız. Oysa biz sağlıkçılar bile bu aşıyı nedense unuturuz. Ne zamanki elimize, ayağımıza bir paslı çivi batar, ya da paslı teneke çizer bir yerimizi telaşla hekime başvurur “eyvah şimdi ben kazıklı humma yani TETANOZ olup ölecek miyim kasılarak” diye telaşa düşeriz. Onlar da bizi TETANOZ SERUMU yaparak, beraberinde penisilin vb. antibiyotikleri vererek tedavi etmeye çalışırlar. Oysa düzenli aşımız olursa, yara temizlenerek, bir doz aşı yaparak az bir maliyetle sağlıklı kalırız. Nerede yaşarsak yaşayalım, hangi iş ve meslekte olursak olalım, yeter ki 5 YIL ARALIKLARLA TETANOZ AŞISI YAPTIRMAYI UNUTMAYALIM.  

“KIŞ GRİBİ AŞISI” Nasıl Bir Aşıdır?
Ne zaman, kaç kez, vücudun neresine, ne miktarda yapılır?

• Grip Aşısı Sonbahar ve Kış aylarında yapılmalıdır. İsteyen herkes grip aşısı olabilir. Ancak YUMURTA ALLERJİSİ olanlar aşı olmadan önce bir uzmana danışmalıdırlar. Alerjisi olanlara aşı sakıncalı olabilir.
• Grip Aşısı İnaktive (Ölü) aşıdır. 12 yaşın altındaki çocuklarda koruyuculuğu, erişkinlere göre düşük, yan etkisi ise erişkinlere göre fazla görülür. Bu nedenle çocuklara gerekmedikçe aşı yapılmamalıdır. Çocuklarımızın vücut direncini güçlendirmek her şeyden önemlidir.
• Genel olarak; grip aşısının koruyuculuğu yüksek oranda değildir. Aşı bir yıl önce hastalığa neden olan İnfluenza virüsünün alt tipine karşı hazırlanmaktadır. O nedenle içinde bulunduğumuz yıl ortaya çıkan hastalığın etkenine karşı koruyuculuğu tartışmalıdır. Ancak; yaşlılarda, gebelerde, sağlıkçılarda, toplu yaşayanlarda, şeker-kalp- damar hastalığı olanlarla kanserli, vücut direnci zayıf olanlarda, hastalığın daha da ağır seyretmesini engellemek için önerilmektedir.
• 6 aylıktan küçük bebeklere grip aşısı yapılmaz. Aşı; 6–35 aylık bebeklere 1 yada 2 kez yarı dozda (0.25 ml) kas içine hekim önerisi ile yapılır. Bu yaşlardaki bebeklere olası varsa hekim aşıyı uygulamalıdır.
• 3–8 yaşlarındaki çocuklara 1 ya da 2 kez 0.5ml dozda kas içine yapılır.
• 9–12 yaşlarında 1 kez 0,5 ml dozda kas içine yapılır.
Not: 6 aylıktan 12 yaşına kadar uygulanan aşı SPLİT VİRUS Aşısıdır. Erişkinlere önerilen aşıdan farklı olan bu aşının yan etkisi düşüktür. Bu konuda dikkatli olmalıyız. Erişkinlere uygulanan aşıyı yarıya bölerek çocuklarımıza yaptırtmamalıyız.
• 12 yaşın üstünde 1 kez 0,5 ml dozda aşı kas içine yapılır. Bu aşı klasik grip aşısıdır. Split Aşı erişkinlere de uygulanabilir.
• Son yıllarda; Sars grubu içinde yer alan, masum bir virüs iken, mutasyon (değişim) ile Korona virüsü olarak, değişerek dünyaya yayıldı. Pandemik Hastalıkların içine yerleşti. Kısa sürede Sars aşısı (ölü aşı), ardından canlı aşı bulundu ve uygulama başlatıldı. Bu aşılar hekim önerisi ile uygulanmaktadır.

Hastalık yapan zararlı mikroplar canlılar için zarar vermeyecek bir biçimde hazırlanarak AŞI haline getirilir.  Bu mikroplarla karşılaşıldığında, savaşı aşısı olan canlı kazanır. Bu durumda hastalık çok hafif, belli belirsiz geçer ya da hastalık hiç görülmez.
Sonuç olarak; Aşı sağlıklı yaşam için gereklidir. Evrende her gün yenileri hem de en zararlıları ile karşılaştığımız mikrobik hastalıkların tümüne karşı aşı bulunması (öncelikle de AİDS için) dileği ile…